Ne Okumalı?

Kitap Önerisi : Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı

Ustalık gerektiren kafaya takmama sanatı! Peki gerçekten de günlük hayattaki çoğu şeyi ustalıkla görmezden gelebiliyor muyuz? Benim cevabım hayır. Fakat Mark Manson’un yazmış olduğu bu kitap; bu yönümüzü bir bilge gibi, ustalıkla olmasa da nasıl daha iyiye geliştirebileceğimizi vaad ediyor.

Hepimiz topluca delirmiş olacağız ki ( 😀 ) birçok tanıdığımın, kitabı okuyup bitirdikten sonra bana da verir misin istekleriyle karşılaştım. Anlaşılan o ki çoğumuz sürekli bir şeyleri kafaya takıyoruz ve bundan çok da memnun olduğumuz söylenemez. Sanırım bu yüzden kitabın başlığı dikkatimizi çekiyor ve içimizde okuma isteği uyandırıyor.

Mark Manson 2 milyondan fazla takipçiye sahip önemli bir blog yazarı. Buradan internet sitesine ulaşabilirsiniz. Ayrıca bir YouTube kanalı da var.

Tanıtım bültenini okuduğum zaman Mark’ın ( Mark diyorum çünkü samimiyet işte, anlarsınız ya) gerçekten de yaşadığımız neslin günlük sorunlarına değindiğini gördüm. Okurken ” vay be çok doğru tam da beni anlatıyor” dediğim yerler oldu. 🙂

“Her şeyi iyi tarafından görmek” gibi bir şey iyi gibi görünse de, gerçek şu ki hayat bazen berbattır ve yapabileceğiniz en sağlıklı şey de bunu kabul etmektir. Negatif duyguları inkâr etmek daha derin ve daha uzun ömürlü negatif duygulara ve duygusal bozukluğa neden olur. Sürekli pozitif olmak hayatın sorunları için geçerli bir çözüm değil, bir inkâr biçimidir. Doğru değerleri seçerseniz, bu sorunlar size zindelik, kuvvet ve şevk verir. Dedemin zamanına dönersek, kendini çok kötü hissettiğinde şöyle düşünürdü, “Bugün berbat bir günümdeyim. Ama n’apalım hayat böyle, ben samanları havalandırmaya devam etmeliyim.” Ama ya şimdi? Şimdi beş dakikalığına bile kendinizi çok kötü hissetseniz son derece mutlu ve harika hayatları varmış gibi sunan insanların 350 fotoğrafıyla bombardıman ediliyorsunuz, bu durumda hatanın sizde olduğunu hissetmemeniz imkânsız kuşkusuz. Değmeyecek şeyleri kafaya takmamak çok önemlidir. Dünyayı kurtaracak olan şey budur. Dünyanın bazen berbat olduğunu ama bunun da doğal olduğunu kabul ederek yaşamak gerek. Çünkü her zaman böyleydi ve her zaman da böyle olacak. Sosyal medyada her gün milyonlarca kere paylaşılan “Nasıl Mutlu Olunur” tarzı saçmalıklarda yanlış olan ve kimsenin fark etmediği şey şudur: Daha pozitif bir deneyimi arzu etmenin kendisi negatif bir deneyimdir. “

 

Okuduğum en ilgi çekici yerler Mark’ın yeni bir konuya başlarken anlattığı hikayeler oldu. Toplamda 9 bölüm var ve her biri farklı hikayelerle başlamakta.

Kitaptan öğrenilebilecek birçok şey var ama bana ilham kaynağı olan ve aklıma gelen ilk yer “Bir Şeyler Yap” prensibi idi. (Durduk yere “bir şeyler yap” deyince bile gaza geliyor insan. 😀 )

Mark Manson bunu şu şekilde açıklıyor: Yaşamınızda önemli bir değişiklik meydana getirecek motivasyonunuz yoksa, bir şey yapın. -herhangi bir şey, gerçekten- bu eyleme verdiğiniz tepkiyi de kendinizi motive etmeye başlayacak bir yol olarak kullanın.

Ayrıca ilham veren ve alıntı yapılacak birçok söz bulunmakta. Bunlar da benim altını çizdiklerimden bazıları:


“İnsanlar kendilerini davranışlarıyla değil sahip oldukları statü sembolleriyle ölçmeye başladıklarında, bu sadece sığ olmaları değil, sevimsiz insanlar olmaları anlamına da gelir.”


“Hey, bugün berbat bir günümdeyim. N’apalım hayat böyle, ben samanları havalandırmaya devam etmeliyim.”


“Yaşamda bir değeri olan her şey ona bağlı negatif deneyimin üstesinden gelmekle kazanılır.”


“Demek ki yaşamınızda önemli ve anlamlı bir şey bulmak zamanınızı ve enerjinizi kullanmanın en verimli yoludur.”


“Eylem motivasyonun sadece sonucu değildir, aynı zamanda nedenidir de.”


“Başarı ölçütünüz sadece bir şey yapmak olduğunda, başarısızlık bile sizi ileri iter.”


“Ne kadar karanlığa bakarsam hayat o kadar aydınlanıyor.”


“Teknoloji eski ekonomik sorunları çözerken bize yeni psikolojik sorunlar yarattı.”


Freud’un bir zamanlar söylemiş olduğu gibi, “Bir gün geriye dönüp baktığınızda mücadele günlerinizin en güzel günleriniz olduğunu göreceksiniz.”


“Kişi gerçekten değerli olana değer verip kafasına taktığında olgunlaşır.”


“Sizin kim olduğunuzu ne için mücadele etmeye hazır olduğunuz tanımlar.”


Ben ödülü istedim, mücadeleyi değil. Sonucu istedim, süreci değil. Sadece zafere aşıktım, mücadeleye değil. 
Ve hayat böyle yürümez.


Kitap bana neler kazandırdı ve neden satın almalısınz?

Her kitapta olduğu gibi tabii ki de yeni şeyler öğrendim. Pozitif bir deneyimi arzulamanın aslında negatif bir deneyim olduğunu, iyi ve kötü değer yargılarını tanımlamayı, mutluluğun sorun çözmekten geleceğini, bazı şeyleri kafaya takmayı; ama önemli olanın nasıl kafaya takmamız gerektiğini, ve şu an aklıma gelmeyen nice şeyleri… Ayrıca Mark’ın çok samimi bir üslubu var. Okurken sanki kankanızla (?) konuşuyormuş gibi hissedebiliyorsunuz. 😀

Kitap tabii ki de hiçbir şeyi kafayı takmayacağınızın  garantisini vermiyor. Hepimiz insanız ve bir şeyler kafaya takmak zorundayız. Böyle gelişip ilerleyebiliriz. Fakat kafaya takacağınız şeyleri nasıl takmanız gerektiğini öğrenmek ve kendinize bir şeyler katmak isterseniz bu kitabı satın alabilirsiniz.

Kitabı Neden Satın Almamalısınız?

Sanırım psikoloji ve kişisel gelişim ile alakalı yazı ve kitapları okumayı sevdiğim için bu kitabı beğendim. Ama sizi sıkacağını düşünüyorsanız tavsiye etmem. Çünkü bir roman kadar merak uyandırıcı özellik taşımadığı için bazı yerler sizi sıkabilir.

Kitabı daha önce okudunuz mu, ya da okumayı düşünüyor musunuz? Sizin düşünce ve yorumlarınız ne yönde? Yorumlarda bekliyorum. 🙂

Sevgiyle ve okumayla kalın!

Bunları da okumalısın!

14 Yorumlar

  1. Gökçevizli baklava says:

    Ayy bu yazıyı okuduktan sonra kitabı alacağımdır. Hazır bayram tam zamanı ıdmkxödmd

    1. Okuman beni çok mutlu eder tabii ki. ☺️

  2. Gökçe Kazandibi says:

    Bu arada yine harika bir yazı. Yenisini bekiyom bebişim.

    1. Alemsin. 😂😂

  3. Kafaya takmama sanatı günümüzde oldukça zor bir olay(bence 😉) senin yazdıklarına göre baya çekici bir kitap gibi duruyor. Bunun gibi kitap önerileri ve incelme şeklindeki yazılarını seviyorum(tabi diğerlerini de ☺️) , bu tür yazılarını dört gözle bekliyorum 😍

  4. Bu tür yazılarını çok beğeniyorum be dört gözle bekliyorum(tabi diğerlerini de 😉).
    Kafaya takmama sanatı 21. YY için zor olabiliyor 😉 senin yazdıklarına göre güzel bir kitap olmalı senden iyi olmayan bir kitap beklemek benim için bir az zor 😍

    1. Teşekkür ederim Selin’im. ☺️ Sadece kitaplar üzerine yazdığım yazıları sevmen bile beni daha çok yazmaya itiyor. ✍🏼👩🏻‍💻

  5. Sizi tebrik etmek icin bu yorumu yazıyorum. Bu yasta inanin cok şaşırdım, blog acmaniz ve güzel okunur yazılar yazmanız beni mutlu etti açıkçası. Kitap incelemelerinizi de başarılı buldum

    1. Teşekkür ederim, yorumunuz beni çok mutlu etti. 🙂

  6. kitap harika görünüyor ilk fırsatta alacağım 🙂

  7. Berna hanım elinize sağlık çok güzel bir makale olmuş teşekkür ederim.

  8. Okuduğum en güzel kitaplardan birisiydi.

  9. “Teknoloji eski ekonomik sorunları çözerken bize yeni psikolojik sorunlar yarattı.”

    Bu konuya sonuna kadar katılıyorum.

  10. ”Değmeyecek şeyleri kafaya takmamak çok önemlidir. Dünyayı kurtaracak olan şey budur. ” Benim en sevdiğim alıntılardan biri. 💚

    Kitapla ilgili kaleme aldığım yazımı okumak isterseniz, bi’ tık kadar uzağınızda: https://www.tarz2.com/takma-kafana 🤗 Güzel okumalar dilerim.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir