Biyografi, Motivasyon

Astronominin Cesur Kadını : Maria Mitchell

Bizleri gökyüzüne bakmamız için teşvik etmiş bir bilim insanı. Eğitimci ve Amerika’nın ilk profesyonel astronomu. Bir kütüphaneci, dil öğrencisi, dünya gezgini ve kadınlar için evrensel hakların destekçisi. Elde ettiği başarılardan ötürü altın madalya ile ödüllendirilmiş, keşfettiği kuyruklu yıldıza kendi adını vermiş bir kadın : Maria Mitchell.

Bu yazımda birçok insana, özellikle de kadınlara ilham kaynağı olmuş Maria Mitchell’in elde ettiği başarıları ve bizleri daha da cesaretlendiren özdeyişlerini ön planda tutmak istiyorum. Umarım ilham verici ve faydalı bir yazı olur.

Mitchell 1 Ağustos 1818 yılında Nantucket, Massachusett ABD’de William ve Lydia Mitchell’in on çocuğunun üçüncüsü olarak doğdu. 1889’da Lynn, Massachusetts’te öldü.  Maria’nın astronomiye olan ilgisi,

babası William Mitchell’in ona teleskop kullanmasını öğretmesiyle alevlendi. Babasının, kızı Maria’nın bilimde başarılı bir kadın olması ve ileride büyük bir astronom seviyesine gelmesi  için gösterdiği teşvik edici çabası, bilim tarihi ve diğer nesiller için kayda değer bir yer tutmaktadır.

Açık bir gökyüzü olduğu vakit Maria, yıldızlar tarafından büyülenir evinin çatısından onları izlemeye başlardı. Aynı zamanda çatının orada geçirdiği yalnızlığı ve sessizliği severdi.

12 yaşındayken, babasıyla güneş tutulmasını gözlemledi ve burada evlerinin konumunun hesaplamasında yardımcı oldu. 

“Yıldızlara sadece parlak noktalar gibi bakmayın. Evrenin enginliğini anlamaya çalışın.”

14 yaşındayken denizciler, balina avcılığı yolculukları için hâyâti seyir hesaplamaları yapması üzerine ona güvendiler. Ne büyük bir sorumluluk öyle değil mi?

1835’te kendi okulunu açmadan önce Cyrus Peirce için bir öğretim asistanı olarak çalıştı. 

C / 1847 T1.

Kendi okulunun açılmasından bir yıl sonra, Nantucket Atheneum‘un ilk kütüphanecisi olma pozisyonu teklif edildi ve orada 20 yıl boyunca çalıştı.

1 Ekim 1847’de Maria, babasının kasiyer olduğu Pasifik Ulusal Bankası’nın çatısından iki inçlik bir teleskopla gökyüzünü seyrediyordu. Grafiklerde görünmeyen küçük ve bulanık bir nesne tespit etti. Evet, artık bir kuyruklu yıldız keşfetmişti. Kuyruklu yıldıza içinde kendi isminin geçtiği Miss Mitchell’s Comet adını verdi. (Daha resmi bir ifadeyle C / 1847 T1.)

Başarıları sonucu Danimarka Kralı Frederick VI tarafından altın madalya kazandı ve 1848’de Amerikan Sanat ve Bilim Akademisine seçilen ilk kadın oldu. Şöhretini kazanmasının ardından, çokça arandı ve ses getiren güzel başarılar elde etmeye devam etti. 1856’da ABD ve Avrupa’ya seyahat etmek için Atheneum’daki kütüphanecilik görevinden istifa etti. Daha sonra 1865 yılında, yeni kurulan Vassar Koleji’nde Astronomi Profesörü oldu. Buradaki araştırmaları güneş lekelerini izleme ve fotoğraflama üzerineydi.

(Mitchell, uzun zamandır kütüphanede kalmıştır, çünkü yeni şöhretini “rahatsız edici” bulmuştur. Maria Mitchell Derneği‘ne göre, çalışması zorlaştırmıştır.)

Atheneum’u 1856’da terk ettikten sonra, Mitchell tüm Avrupa’yı gezdi ve astronomlarla buluştu. Yıllar boyunca kölelik karşıtı harekete ve oy kullanma hareketlerine katıldı. İç Savaştan sonra Vassar Koleji’nin kurucusu Matthew Vassar, Mitchell’i, Amerika Birleşik Devletleri’nin üçüncü en büyüğü olan on iki inçlik bir teleskoba eriştirdi. Maria Mitchell’in favori gezegenlerinden ikisi Jüpiter ve Satürn idi ve Vassar Koleji’nde geçirdiği yıllarda, bu gezegenlerin yüzeyiyle ilgili araştırmalarına devam etti. Aynı zamanda yıldızları da fotoğrafladı.


Bu ilham dolu kadının çok beğendiğim bir özdeyişi var. Yazıya eklemezsem kesinlikle eksik kalacak.

”Bilimde daha çok hayal gücüne ihtiyacımız vardır, bilim matematik ya da mantık değil, güzellik ve şiirselliktir.”

Mitchell, 1905’te Büyük Amerikalıların Şöhret Salonuna seçilen üç kadından biriydi ve New York Seneca Şelaleleri Ulusal Kadın Şeref Kürsüsüne ithaf edildi. Daha sonra gökbilimciler, Maria Mitchell için ayın kraterine ad vererek onu onurlandırdılar.

Maria Mitchell, tabi ki de bu anlattıklarımın çok daha ötesinde bir kadın. Çünkü koca bir ömrü buraya kusursuz bir biçimde aktarmak (en azından benim için) mümkün değil. Fakat bir kadın olarak o yıllarda bilimde söz sahibi olup diğerlerine yol gösterici olması, çalışkanlığı ve azmi bizler için bir ışık, ilham kaynağı. Sanırım ondan bunu öğrenmemiz bile yeterli.

Son olarak kısa ve anlamlı bir cümlesini alıntılayarak yazımı sonlandırıyorum.

 

“Her şeyi sorgula”

 

Evet, her şeyi. Çünkü ancak böyle bir yerlere ulaşabiliriz.

 

Yıldızlı ve bilim dolu bir gece dilerim.

 

Sevgiler!

 

 


Kaynaklar : 

https://www.biography.com/people/maria-mitchell-9410353

https://www.britannica.com/biography/Maria-Mitchell

https://www.womenshistory.org/education-resources/biographies/maria-mitchell

https://www.space.com/34709-maria-mitchell-astronomer-feminist.html

 

 

 

 

 

 

 

Bunları da okumalısın!

1 Yorum

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir