Arka planda Mozart, Beethoven gibi büyük sanatçıların eserleri çalıyor. Ruhum bi’ hoş oluyor böyle anlarda. İstemsizce umut ve hüznün bir arada olduğu duygu karmaşası içinde kayboluyorum. Parça Piano Sonata No.14. Dinlerken bilinçaltımda varoluşsal kaygı ve boşluğu sorgulamaktan alı koyamıyorum kendimi. Gerçi çok da yapamıyorum bunu son zamanlar.
Piyona tuşlarından dökülen notalar, kemanın ağlayışı dokunuyor ruhuma. Kemancı öyle bir çalıyor ki nota si ye varınca aklıma dank ediyor bazı şeyler.
Bazen soruyorum kendime dinlerken. Ne istiyorum ben amacım ne? Henüz bilmiyorum. Henüz diyorum çünkü bir gün muhakkah öğreneceğim. Sanırım bildiğim tek şey bu. Sâhi o da ne kadar doğru, tartışılır.
Düşünürken de eksiliyorum bir miktar. Parça Johann Pachelbel’e geçti. Yine içimde hüzün ve umut karmaşası. Ve bir miktar arayış.
Sâhi.
Neyin?
Neyin 🤔
Gerçekten yazılarınız harika. Devam ettirmenizi istiyorum. Artık bende takipçinizim.
Çok teşekkür ederim. 🙂